Translate

23 Ocak 2015 Cuma

Dostlarımızın bilgisine

Dostlarımızın bilgisine:

Uğur Mumcu'nun katledilmesinin üzerinden 22 yıl geçti. Daha geçen hafta Hrant Dink'i andık. Tüm bu cinayetler ortadayken ve Ethem Sarısülük'ü katleden katilin yargılanmasından çıkan ödül gibi cezadan sonra Ali İsmail Korkmaz'ı katledenlerin yargılandığı dava bir kez daha göstermiştir ki; ülkemizde adalet, siyasi iktidarın elinde istediği gibi kullandığı bir oyuncaktır. Çocuklarımızı katledenler ya ödül gibi hafif cezalar alıyorlar ya da ceza dahi almadan, yargılanmadan ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. Katiller sokaklarda ve özgür olduğu müddetçe bu ülkede kimsenin can güvenliği yoktur.

Berkin Elvan'ın ailesi olarak biz tüm bu gerçeklere rağmen avukatlarımızla beraber hukuki mücadelemizi sürdürmekteyiz. Hukuk kuralları dahilinde ve mevcut kanunların müsaade ettiği ölçüde adalet arayışımız devam etmektedir. Yasal, demokratik ve anayasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Uluslararası sözleşmelerden doğan tüm haklarımızı kullanacağız. Siyasi iktidarın tüm baskılarına, saldırılarına ve mahkemelere müdahalelerine karşın sonuna kadar davamızın ve davalarımızın peşinde olacağız.

Biz Elvan ailesi olarak, bizleri öldürmeyi serbest kılan kanunlara ve öldürülmemiz için emirler veren politikacılara rağmen şiddetin içinde asla yer almadık aksine devletin şiddetini yaşadık ve evladımızı kaybettik. Demokrasi ve adalet talebimizi haykırırken bile, bizleri katleden yasaların müsaade ettiği ölçüde hareket etmeye gayret ettik. Bundan sonra da bir tek kişinin bile burnu kanamasın diyedir mücadelemiz. Bizim canımız çok yandı, başka analar ağlamasın diye gayretimiz, mücadelemiz. Birinizin tırnağı kırılsa inanın bizim canımız yanar. Bugüne kadar, Berkin'in hastane sürecinde ve sonrasında, basın açıklamalarımıza katılım ve Berkin'in vefatı sonrasında cenazeye, anmaya davet dışında bir çağrı yapmadık. Bundan sonra da anma, basın açıklaması ve mahkemeler dışında bir çağrımız olmayacaktır. Gözaltına alınan, tutuklanan insanlarımız var. Okullarında, iş yerlerinde soruşturma açılan ceza alan insanlarımız var. Sürgüne yollanan, işten çıkarılan, okuldan atılan, mahkemelerde ceza istenen insanlarımız var... Berkin'in katilleri ve emri verenler dışında herkes yargılanıyor ceza alıyor adeta...

Biliyoruz, bizleri katledenlerin koyduğu yasalar bizleri öldürüyor, öldüreni ise koruyor... ancak biz kimseye şunu yapın, yapmayın demediğimiz gibi mahkemeler, anmalar, basın açıklamaları ve sempozyumlar, paneller dışında bir ortamda bulunmadık. Bu ülkenin özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren devrimci, demokrat, ilerici insanları neyi nasıl yapacaklarını bizlere sormak zorunda değiller ve bizler de onları sorgulayacak durumda değiliz. Biz sadece kendi fikrimizi ve yaptıklarımızı, yapabileceklerimizi sizlerle paylaşıyoruz. Daha önce dediğimiz gibi "kimseye yapın ya da yapmayın demedik, demeyiz"... Biz sadece kendi sürecimizle ilgili paylaşımlarda bulunuyoruz. Sürecimizi demokratik yollardan devam ettirdik ve devam ettireceğiz. Avukatlarımız çok önemli, çok zor bir dava ve hukuksal süreçle mücadele ediyorlar. Bu süreç adliyelerde ve mahkeme salonlarında devam edecek. Biliyoruz sonunda Berkin geri gelmeyecek ancak katillerini ve katledilmesi için emir verenleri sanık sandalyesinde görmek için biz mücadelemizi sürdüreceğiz. Hastane sürecinde ve cenazede, cenaze sonrası süreçte bizimle dayanışma içinde olan tüm dostlarımızı, açılması halinde Berkin'i öldüren katillerin ve katledilmesi için emri verenlerin yargılanacağı mahkemede yanımızda göreceğimize inancımızla hepinizi selamlıyoruz.

Son olarak şu konuyu belirtmekte fayda görüyoruz:
Berkin'e atfedilen ve Berkin için yazılan birçok kitapla karşılaştık. Bunlardan bir kaç tanesi bizim bilgimiz onayımız dahilinde hazırlandı ve yayınlandı. Bazılarını baskı aşamasında ve basıldıktan sonra öğrendik. Onaylamadık ve yayınlanmaması, dağıtılmaması için gayret gösterdik. Bunları sizlerle sosyal medya hesaplarımızdan (twitter ve blog) paylaştık. Son olarak Boran yayınlarından çıkan kitabı da biz görmedik. Yayına hazırlanması, basılması, yayınlanması aşamasında içeriği bizimle paylaşılmadı. Biz, basılıp dağıtılmaya başladıktan sonra tam anlamıyla haberdar olduk. Bugüne kadar kitap elimize geçmedi ve içeriği tam olarak nedir bilmiyoruz. Bu yüzden bu kitapla ilgili olarak ailemizin bir alakası olmadığının bilinmesini isteriz.23.01.2015/14.00
Sami Elvan (Berkin'in babası)

3 Ocak 2015 Cumartesi

Büyümez ölü çocuklar

5 Ocak 1999 Berkin'in doğduğu gündü.

16 Haziran 2013 sabahı ise devletin polisi tarafından, Okmeydanı'nda evimizin bir üst sokağında vurulduğu gün henüz 14 yaşındaydı Berkin. 

11 Mart 2014 ise Berkin'in 269 gün süren yoğun bakımdaki koma halinin sona erdiği ve 15 yaşındayken hayata veda ettiği gündü...

Berkin artık büyümüyor ve geçen zaman öldürülmüş bir çocuğun yaralarını iyileştirmiyor.



Berkin'i öldürenler bugüne kadar yargı önüne çıkarılmadı. Zaten açılmış bir dava da yok... Sadece bitmeyen, bitirilmeyen, bitmesine müsade edilmeyen bir soruşturma var o kadar...

Ahmet Atakan'ın, Medeni Yıldırım'ın tespit edilmeyen ve yargı önüne çıkarılmayan failleri, olmayan mahkemeleri gibi... Gezi'de gözlerini kaybeden onlarca gencimizin sakat kalmalarına sebebiyet veren failler ve olmayan mahkemeler gibi... Okan Göçer'i, Mustafa Ali'yi, Lobna'yı öldürmek için vuranların yakalanmaması, açılmış bir mahkeme olmaması gibi...

Ethem Sarısülük'ün göstermelik bir ceza alan katili ve o katili kahraman ilan eden emniyeti saymıyoruz bile, Ali İsmail'in henüz tutuklanmamış katilleri varken, tutuklanmış olanların ise hala bir ceza almamış olması bu ülkenin bir başka büyük ayıbı...

Abdullah'ın, Hasan Ferit'in ve Mehmet'in katillerinin adeta senaryosu çok önceden yazılmış bir tiyatro oyunu sahneye konuyor gibi mahkemeler nezdinde devlet tarafından korunup kollanmaları gibi..

Bu ülkede adalet yok, hukuk yok, sanık yok, ceza yok...

Tek gerçek :
Büyümüyor ölü çocuklar.

Berkin hep 15 yaşında kalacak ...

Not: Berkin'in doğum gününde biz bir etkinlik yapmıyoruz ve yapılacak bir etkinliğe katılmıyoruz. Biz sadece aramızdan ayrıldığı gün bir anma yapacağız ve mahkemenin tarihinin belli olması için çabalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Dostlarımızın bilgisine sunulur.
Gülsüm Elvan (Annesi)
Sami Elvan (Babası)
Kenan Düzen (Dayısı)