Burada bir hikaye aktarmak ve çocukların okuyup mutlu
olmasını sağlamak isterdik. Burada yazılmış bir hikayeyi Uğur Kaymaz'ın, Ceylan
Önkol'un, Behzat Özen'in, İbrahim Aras'ın, Nihat Kazanhan'ın okumasını ve mutlu
olmalarını isterdik. Bir hikaye yazılsın ve Berkin Elvan okusun, ertesi gün
okulda arkadaşlarına anlatsın isterdik. Oysa bir polisin silahından çıkan biber
gazı mermisinin hayattan, hayatımızdan aldığı Berkin'in anne babası olarak
evladımızın mezarının hikayesini yazıyoruz.
Bugün mezarlığa gelenler görecekler, gelemeyenler ise
fotoğraflardan ve videolardan görüp anlamlandırmaya çalışacaklar. O sebeple bu
hiç yazılmaması gereken hikayeyi sizlere bu sabah ulaştırmayı uygun gördük, üzgünüz...
Berkin'siz geçen 1 yılın sonunda oğlumuzun mezarı yapıldı.
Bunun için onlarca dostumuz çizim ve öneri gönderdi. Bu mezar Karadenizli
inşaat ustasının, Alevi bir mezar ustasının, Kürt bir mermer ustasının, Egeli
bir cam ustasının, Ermeni bir döküm ustasının, Süryani bir kesim ustasının ve bu
ülkede doğmuş büyümüş genç bir Musevi kardeşimizin emeğidir. Bu mezarda 14
yaşında vurulmuş, 15 yaşında hayata veda etmiş bir çocuk yatmaktadır. Bu
mezarda Anadolu toprağı ve Anadolu halklarının hüznü vardır. Bu mezar devlet dersinde
öldürülmüş bir çocuğun mezarıdır.
Berkinin kaşları, sadece Türkiye'ye
değil, tüm dünyaya onu tanıttı. Her ne zaman onunla ilgili bir haber izlesek,
okusak, onun o karakteristik, sempatik kara kaşları hepimizin gözünün önüne
geldi. Bir yandan da kaşlarını soyutlarken, diğer yandan özgürlüğün,
masumiyetin sembolü olan kuşa benzediğini fark etti insanlarımız. Tüm
tasarımlarda bu iki sembol birleştirilerek kullanıldı.
Baş taşı camdan yapıldı. Çünkü bir çocuğun içi dışı birdir, şeffaftır, durudur onun gizlisi saklısı yoktur. Neresinden bakarsanız bakın onda sadece bir çocuk görürsünüz. Bu yüzden baş taşı camdır. Camın üstündeki ağaç kuşa benzeyen kaşlarından oluşmuştur. 14 adet kaş/kuş vardır 13 ü birbirine bağlı 14.sü gövdeden ayrılarak havalanmıştır. Vurulduğu anı sembolize eder. 14 kaşın arasında sekiz boşluk vardır ve yine Gezi'de kaybedilen canlarımızı sembolize eder. Camın mezar gövdesiyle birleştiği yerde "akın var akın, güneşe akın" yazıyor. Bu şiiri hepimiz biliriz. Ancak burada kullanılmasının nedeni 1 Haziran 2013 tarihinde vurulan Ethem Sarısülük için Okmeydanı'nda yapılan bir protestoda Berkin'in bu şiiri yüksek sesle okumasından dolayı eklenmiştir mezara.
Baş taşı camdan yapıldı. Çünkü bir çocuğun içi dışı birdir, şeffaftır, durudur onun gizlisi saklısı yoktur. Neresinden bakarsanız bakın onda sadece bir çocuk görürsünüz. Bu yüzden baş taşı camdır. Camın üstündeki ağaç kuşa benzeyen kaşlarından oluşmuştur. 14 adet kaş/kuş vardır 13 ü birbirine bağlı 14.sü gövdeden ayrılarak havalanmıştır. Vurulduğu anı sembolize eder. 14 kaşın arasında sekiz boşluk vardır ve yine Gezi'de kaybedilen canlarımızı sembolize eder. Camın mezar gövdesiyle birleştiği yerde "akın var akın, güneşe akın" yazıyor. Bu şiiri hepimiz biliriz. Ancak burada kullanılmasının nedeni 1 Haziran 2013 tarihinde vurulan Ethem Sarısülük için Okmeydanı'nda yapılan bir protestoda Berkin'in bu şiiri yüksek sesle okumasından dolayı eklenmiştir mezara.
Mezarın üstünde uçurtmasıyla koşan
Berkin var. Uçurtması 8 uçurtmadan oluşuyor. Gezi'de yitirdiğimiz canlarımızı
simgeleyen 8 uçurtma. Uçurtmasıyla koşan Berkin'in koşma istikametinde
"Uçurtmayı vurmasınlar dedik, seni vuracaklarını bilemedik" yazıyor.
Bu sözü Berkin'in ablaları Berkin'i kaybettiğimizde yazmışlardı.
Ayak ucunda ise 8 delik var. Bu 8 delik
Gezi direnişinde katledilen 8 can içindir. Her delik bir ismi sembolize eder ve
her delik o ismin katlediğildiği yaşın mm bazında çap olarak
kullanılmasıyla oluşmuştur. Yani sol baştaki delik 26 yaşında katledilen
Ethem için 26 mm sağ baştaki delik 15 yaşında hayata veda eden Berkin için 15
mm dir.Ali İsmail, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Abdullah Cömert, Hasan Ferit,
Mehmet Ayvalıtaş hepsi öldürüldükleri yaşla sembolize edilmişlerdir.
Berkin Elvan'ın en olmaması, en yazılmaması gereken hikayesi budur.
Gülsüm Elvan - Sami Elvan
Çok güzel bir yazı, ama keşke yazılmak zorunda kalınmasaydı.
YanıtlaSilher adımımız sana armağan çocuk. sen ölüme direndin, seni yaşatmak borcumuzdur
YanıtlaSilAğlamadan okumak mümkün değil...Her anne bilir, insan çocuğuna bir şey olacak diye korkar hep..o hayal bile o düşünce bile yüreğinizi boğar, sizi nefessiz bırakır...Burada o en korkulan şeyin başa gelmiş olması var...kime yanacağımı şaşırıyorum...Berkin'e, annesine, babasına, kardeşlerine, hepimize herkese ağlıyorum....
YanıtlaSilNe zaman ki bir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı bu mezar başında ülkesi adına özür dileyecek, af dileyecek, gözünden bir damla yaş akmadıkça sakın, sakın ola affetme bizi Berkan!
YanıtlaSilM.A. Bahçeşehir
senin hesabını soracağız kara kaşlı umudun çocuğu BERKİN ELVAN ...
YanıtlaSil