Doktorların tıbbi değerlendirmelerinin yanı sıra Berkin'in
yanına giren aile fertlerimiz, zaman zaman umutlanmalarını sağlayan tepkiler
aldılar, ancak hiç birisi süreklilik arz etmedi. Bazen iki gün üst üste tepki
alınırken zaman zaman bir hafta tepkiler yok gibiydi. Bu sıralar tepkileri 2 ay
öncesine göre çok az daha fazla.
Aile duygusal olarak 14 yaşındaki çocuğun en ufak
hareketini doktorlardan farklı yorumlayabilir. Yaşadığımız psikolojik süreç
bizim zaman zaman ufacık bir tepkiyi bile ayağa kalkmış gibi değerlendirmemize
yol açabilir. Özellikle tv kameraları karşısında ve telefon konuşmalarında
heyecanla kurduğumuz cümleler fazlaca iyi veya fazlaca kötü anlaşılmalara
sebebiyet verebilir.
Ziyarete gelen insanlarımız zaman zaman bizlerin durumunu
hiç dikkate almadan ısrarla ve tekrar tekrar "nasıl? nasıl oldu? hala uyanmadı mı? hiç gelişme yok mu? keşke başka
hastanede olsaydı, ya neden uyanmadı, çok uzun süre geçmedi mi ..." gibi sorular soruyorlar. Ailemizi ciddi şekilde psikolojik baskı altına alıyorlar ve sağlıksız bir durum oluşuyor. Zaten bizim ülkemizin insanlarının önemli bir kısmı tıp fakültesine gitmeden doktor, hatta profesör. Haliyle ziyaretçilerimizin az bir kısmının da konu hakkında görüşü,
çözüm önerisi, tıbbi vaka benzetmesi mevcut.
İyi niyetlisiniz, iyi olmasını istiyorsunuz, merak ediyor
ve uyansın diye bekliyorsunuz ancak asla kendinizi bizlerin yerine
koymuyorsunuz. Empati yapmıyorsunuz. Gelip makineli tüfek gibi soruları
soruyor, biz ne dersek diyelim kendi teşhisinizi koyuyor ve gidiyorsunuz.
Ziyaretçilerimizin %10 u bunu yapıyor ve %90 nın verdiği moral ve gücü yok eden
üzüntüler bırakıyor... Özellikle Berkin'in annesi ve kız kardeşlerini istemeden
fakat ısrarla üzüyorsunuz. Bugüne kadar "ziyaretimize geldiler, sağ olsunlar,
kırmayalım kalplerini" dedik böyle davrananların. Ancak görüyoruz ki
bitmiyor ve gittikçe aile bireylerimize zarar veriyor bu durum. Bundan sonra bu
sorulara ve olumsuz durumlara asla müsade etmeyeceğiz. Ailemizi korumak
zorundayız ve koruyacağız.
Çok açık olarak yazıyoruz:
Berkin kendisi uyuyor. Uyutulmuyor. Yoğun
bakımda. Zaman zaman gözleri açık, zaman zaman sesler çıkarıyor. Bazen
acılarını bazen ismini koyamadığımız durumları ağlamayla paylaşıyor. Bazen
vücudu çok kasılıyor. Elini tutan kişinin elini sıkıyor. Bu sıkma bile ailede
"bilerek mi sıktı acaba?" diye yorumlanıp sevinç yaratıyor. Yani
dostlar 178 gündür 14 yaşındaki oğlumuz, yeğenimiz, kardeşimiz bilinci kapalı
yatıyor. Ne yaşadıysak olumlu olumsuz paylaştık, paylaşmaya çalışıyoruz. Konuşarak
ifade ederken olandan fazla iyi bir tablo çizdiğimiz durumlar mutlaka
oluyordur. Olmasını istediğimizi kelimelere döküyoruz belki. Ancak yazarsak daha net ifade ediyoruz,
biliyoruz. Berkin yoğun bakımda ve bilinci kapalı.
Doktorların tıbbi değerlendirmelerinin yanı sıra Berkin'in
yanına giren aile fertlerimiz, zaman zaman umutlanmalarını sağlayan tepkiler
aldılar, ancak hiç birisi süreklilik arz etmedi. Bazen iki gün üst üste tepki
alınırken zaman zaman bir hafta tepkiler yok gibiydi. Bu sıralar tepkileri 2 ay
öncesine göre çok az daha fazla.
Aile duygusal olarak 14 yaşındaki çocuğun en ufak
hareketini doktorlardan farklı yorumlayabilir. Yaşadığımız psikolojik süreç
bizim zaman zaman ufacık bir tepkiyi bile ayağa kalkmış gibi değerlendirmemize
yol açabilir. Özellikle tv kameraları karşısında ve telefon konuşmalarında
heyecanla kurduğumuz cümleler fazlaca iyi veya fazlaca kötü anlaşılmalara
sebebiyet verebilir.
Ziyarete gelen insanlarımız zaman zaman bizlerin durumunu
hiç dikkate almadan ısrarla ve tekrar tekrar "nasıl? nasıl oldu? hala uyanmadı mı? hiç gelişme yok mu? keşke başka
hastanede olsaydı, ya neden uyanmadı, çok uzun süre geçmedi mi ..." gibi sorular soruyorlar. Ailemizi ciddi şekilde psikolojik baskı altına alıyorlar ve sağlıksız bir durum oluşuyor. Zaten bizim ülkemizin insanlarının önemli bir kısmı tıp fakültesine gitmeden doktor, hatta profesör. Haliyle ziyaretçilerimizin az bir kısmının da konu hakkında görüşü,
çözüm önerisi, tıbbi vaka benzetmesi mevcut.
İyi niyetlisiniz, iyi olmasını istiyorsunuz, merak ediyor
ve uyansın diye bekliyorsunuz ancak asla kendinizi bizlerin yerine
koymuyorsunuz. Empati yapmıyorsunuz. Gelip makineli tüfek gibi soruları
soruyor, biz ne dersek diyelim kendi teşhisinizi koyuyor ve gidiyorsunuz.
Ziyaretçilerimizin %10 u bunu yapıyor ve %90 nın verdiği moral ve gücü yok eden
üzüntüler bırakıyor... Özellikle Berkin'in annesi ve kız kardeşlerini istemeden
fakat ısrarla üzüyorsunuz. Bugüne kadar "ziyaretimize geldiler, sağ olsunlar,
kırmayalım kalplerini" dedik böyle davrananların. Ancak görüyoruz ki
bitmiyor ve gittikçe aile bireylerimize zarar veriyor bu durum. Bundan sonra bu
sorulara ve olumsuz durumlara asla müsade etmeyeceğiz. Ailemizi korumak
zorundayız ve koruyacağız.
Çok açık olarak yazıyoruz:
Berkin kendisi uyuyor. Uyutulmuyor. Yoğun
bakımda. Zaman zaman gözleri açık, zaman zaman sesler çıkarıyor. Bazen
acılarını bazen ismini koyamadığımız durumları ağlamayla paylaşıyor. Bazen
vücudu çok kasılıyor. Elini tutan kişinin elini sıkıyor. Bu sıkma bile ailede
"bilerek mi sıktı acaba?" diye yorumlanıp sevinç yaratıyor. Yani
dostlar 178 gündür 14 yaşındaki oğlumuz, yeğenimiz, kardeşimiz bilinci kapalı
yatıyor. Ne yaşadıysak olumlu olumsuz paylaştık, paylaşmaya çalışıyoruz. Konuşarak
ifade ederken olandan fazla iyi bir tablo çizdiğimiz durumlar mutlaka
oluyordur. Olmasını istediğimizi kelimelere döküyoruz belki. Ancak yazarsak daha net ifade ediyoruz,
biliyoruz. Berkin yoğun bakımda ve bilinci kapalı.
Allah sabır versin ! Berkin'imize kavuşacağımız günü iple çekiyoruz.
YanıtlaSilAllah sabır versin
YanıtlaSilKardeşimiz uyanacak! Yanınızdayız, hepinizi sevgiyle kucaklıyoruz...
YanıtlaSilaileye sabır elvanada sağlık diliyorum
YanıtlaSilçok üzgünüm.... dualarım Berkin'imizle.... sabır ve acil şifalar diliyorum...
YanıtlaSilBerkin mucize yarat ne olur. Başaracaksın.
YanıtlaSilYaninizdayiz kalbimiz berkininkiyle birlikte atiyor ellerimiz kenetli bekliyoruz dua ediyoruz rabbim berkini once size sonra hepimize bagislasin
YanıtlaSilBerkin geri dönecek. Hiç şüphe etmeyin.
YanıtlaSilgöz yaşlarımız Berkin'e şifa olsun.
YanıtlaSilBERKİN' E DUACIYIZ.... <3 ONU BEKLİYORUZ....
YanıtlaSilAllah sabır ve güç versin. Makedonyadan dualarimiz sizinle.
YanıtlaSilElbet hesabı sorulacak bu olayların kimse sahipsiz değildir 76 milyon insan elvanın yanında ve olmaya devam edecek acil şifalar diliyorum.
YanıtlaSilÇok üzüldüm bu isyanınıza, ne deseniz haklısınız. Şimdi kendi vicdanımızı tatmin edecek zaman değil, önce Berkin ve ailesi... Onlar nasıl iyi olacaksa, onlara nasıl güç verebileceksek öyle davranacağız, kendi kafamıza estiği gibi değil.
YanıtlaSilKalbimiz seninle cocuk; Gezi'deki tum abilerin, ablalarin, kardeslerin senin icin dua ediyor...
YanıtlaSilBerkin'i ve ailenizi sevgiyle kucaklıyoruz dualarımız sizinle.
YanıtlaSildualarımız berkin'le...
YanıtlaSilben bu durumda olan insanlarin yasadigi ve tedavi edildigi bir ünitte calistim, ve yillarca komada kalan insanlar bir gün uyanip kendilerini ifade edebiliyorlar..umudumuzu kaybetmeyelim....berkin güzel günler görecek, biliyorum..
YanıtlaSilBerkin, oğlum, duy sesimizi demeyeceğim çünkü biliyorum duyuyorsun. , Hadi yavrum üzme artık bizi, üzme anacığını babacığını, kalk artık evladım, kalk be çocuğum, rüsva etme bizi :(
YanıtlaSilberkin...canım oğlum...sana mektuplar yazıyorum...kimselere göstermiyorum...bir gün onları sana teslim edeceğimi biliyorum...biliyorum bu olacak....
YanıtlaSil